Göz ve göz çevresi, yüz estetik bütünün önemli bir parçasını oluşturur. Göz kapakları; yukarıda alın ve kaşlar, aşağıda elmacık kemikleri ve yanak ve ortada burun ile devamlılık gösterir.

 

Gözler dış dünyaya açılan penceredir. Sosyal ilişkiler göz teması ile başlar.  Göz kapaklarında sarkma, göz altı torbaları veya göz çevresi mor halkalar, lekeler, benler ve hatta burundaki yapısal bozukluklar gözlerdeki pırıltıyı perdeleyebilir.

 

Kapaklardaki sarkma, genellikle, göz altı ve üstü torbaları ile birliktelik gösterir, ancak bu bir kural değildir. Kapak derisinde sarkma olmadan da torba olabileceği gibi, torbalar olmaksızın da deri sarkması olabilir. 

 

Torbalanma, aslında göz küresini çevreleyen yağ dokusundan başka bir şey değildir. Yaş ve/veya yapısal sebeplerle yağ dokusunda öne bombeleşme- bir tür fıtık oluşumu meydana gelir. Kimi zaman göz küremizin üst dış tarafında yer alan göz yaşı bezi de bu torbalanma veya fıtık oluşumunun içinde yer alabilir. 

 

İlerleyen yaşla beraber gözde çukurlaşma da olabilir. 

 

Göz altı morlukları yapısal bir diğer sorundur ve genellikle kapaklardaki sıkıntının bir uzantısıdır. En büyük şikayet ise ilaç veya alkol bağımlısı, uykusuz veya yorgun görünümün kişiye yapışıp kalmasıdır.

 

Kaşlardaki düşüklük artan yaşla belirginleşebilir. Kaşların pozisyonunu ihmal ederek yapılacak bir müdahalenin sonucu başarılı olmayacaktır.

 

Burun ve orta yüz olarak adlandırdığımız yanak ve elmacık kemik bölgesi de göz estetiği ile aslında yakından ilgilidir. Sağlıklı ve genç görünüm ancak sorunların giderilmesi ile elde edilir.